KAHVENİN KUTSAL TOPRAKLARDAKİ SERÜVENİ



                                           
   

 Uykulu gecelerimizin kurtarıcısı her daim bizi dinç tutan ve kesinlikle bizi gideceğimiz yolda geride bırakmayan , incecik öğütülüş tarzı  , pişirilişi ve sunumuyla adını dünyaya “Türk kahvesi “ olarak duyuran  aslında ülkemizde üretimi yapılmayan ve  ana yurdu  Habeşistan  olarak bilinen   Coffea Arabica ( Arap kahvesi ) dır.
Kahvenin ne zaman ortaya çıktığı net olarak bilinemese de bunlardan en kuvvetli olan hikayeyi sizinle paylaşmak istiyorum.   Hikayeye göre ,  Yemen deki Hristiyan  manastırının  sürülerini otlatan Kaldi adındaki  bir çoban , hayvanlarının günlerdir  uyu mamalarına rağmen  dinç olduklarından şikayetçidir. Keşişler  bu durumun hayvanların yediği  şeylerden  kaynaklandığını düşünüp  bir  keşif heyeti oluştururlar . Çobanla iki keşiş , hayvanların otladıkları yerlerde gezinirken  coffea arabica  meyvelerine rastlarlar ve bu meyveyi kaynatıp içerler . Kaynatmalarının sebebi ise zehirli bir bitkiyse şayet kaynatarak zehrinin ölebileceğine inanmalarıdır. İçtikleri şey ,  onların  bütün  geceyi uyumadan  canlı  ve neşeli  geçirmelerini  sağlamıştır. Sonuç olarak  geceleri  uyumadan bolca  ibadet  etmek için  bu meyvenin  suyunu  manastırlarda pişirmek  bir adet haline gelir . Zamanla bu içecek yayılmaya başlar Ortadoğu ‘da , buradan da çeşitli tüccarlar sayesin de Osmanlı topraklarına gelir.


                            
             TÜRK KAHVESİ DOĞUYOR

  Halepli hekim   lakabıyla bilinen  ve  Şam dan  gelen  Şems adındaki zarif bir adam İstanbul ‘ a gelerek  Tahtakale civarında  büyük bir dükkan kiralar ve  kahvenin tanıtımını yapar , zamanla  halk bu içeceğin tadını çok beğenir.  Fatih ,Eminönü gibi  tarihi yerlerde kahvehaneler açılır . ve yıllar geçtikçe kendi kültürümüzde harmanladığımız   sıradan olan kahve, bildiğimiz Türk kahvesi  halini alır. O dönemlerde insanlar kahve içerek şiirler , gazeller yazar ve bunların tartışmasını yaparlarmış . Böylece kahvehanelere giden insanlar kendi aralarında sosyalleşerek entelektüel bir tabaka oluştururlar.Eğer ki yolunuz Eminönüne düşerse  Kurukahveci  Mehmet Efendiye uğramadan,  sıcacık ve incecik öğütülmüş  olan kahvenizi almadan geçmeyin derim.  Birlikte  Türk kahvesi içip kaliteli sohbetler edeceğiniz insanlar hayatınızdan eksik olmasın . Ne demişler  “ Kahve  hatır işidir . Kıymet bilenle içilir. Afiyet olsun….
 








Yorumlar

Popüler Yayınlar